Ziyaret Talebi
Ultraviyole ışınlar; elektromanyetik spektrum üzerinde yer alan dalga boyu 10 ile 400 nm arasında yer alan ışınları ifade eder. Dalga boyu görülebilir bir bölge içerisinde ışınlarla kıyaslandığında, UV ışınlarının toplam enerjisi ve frekansı çok daha yüksektir. Dalga boyu 125 nm altında olan ve enerjisi 10 eV üzerinde olan UV ışınları hidrojen ve oksijen atomlarını iyonize edebilecek bir enerjiye sahiptir. Söz konusu olan bu ışınlar insan sağlığına çok ciddi zararlar verebilir. Öyle ki etkisi altında kalınan zamana bağlı olarak insan vücudunda güneş yanığı ya da cilt kanseri gibi rahatsızlıklara sebep olabilirler.
Düşük dozda UVB ışınının bulunması insanların ihtiyacı olan D vitaminin üretilmesi için gerekebilir. Dış yüzey kısmı ortalama olarak 5800 K sıcaklığında olan güneşin yaydığı ışınım, ortalama olarak %10 kadar UV bölgesinde yer alır. Atmosferin stratosfer tabakasında bulunan ozon katmanı ise UVB bölgesinde yer alan ışınların büyük bir kısmını, UVC bölgesindeki ışınların ise tamamını pasifize edebilir. Bu sayede zararlı olan güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasının önüne gelişmiş olur.
Atmosferin güneşten dünyaya kadar ulaşan UVB ışınların çok büyük bir kısmını, UVC ışınlarının ise tamamını yok edebilir. Buna rağmen ise yeryüzüne kadar ulaşabilen 290 ile 320 nm aralığında kalan sınırlı bölüm mikrop deaktivasyonu için kullanışlı olarak nitelendirilir.
UV ışını; UVA, UVB ve UVC olmak üzere 3 farklı gruba ayrılır. Bu üç UV ışını dalga boylarına bağlı olarak kategorize edilir ve belli özellikleriyle birbirinden ayrılır. 100 ile 400 nm dalga boyu arasında bulunan UV ışını çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:
UVA: UV ışınları arasında en uzun dalga boyuna sahip olan UVA'dır. 315-400 nm dalga boyuna sahip olan UVA dünya yüzey kısmına ulaşan UV ışınlarının ortalama olarak %95'ini oluşturur. Atmosfer tarafından hiç filtrelenmeyen UVA, insanların bronzlaşmasına yardımcı olur. Aynı zamanda sadece yüzey olarak cilt renginin değişmesi üzerinde etkili değildir. Cildin çok daha derin katmanlarına ulaşım sağlayabilir. Bu yüzden zaman içerisinde cildin kırışmasına ya da yaşlanmasına sebep olur. Yapılan bazı araştırmalar cilt kanserinin gelişimine katkı sağlayabileceğini gösterse bile, bu konuda net bir sonuca ulaşılmamıştır,
UVB: UVB, orta dalga boyu olan bir UV ışınıdır. Atmosfer tarafından filtreleme özelliğine sahip olan UVB'nin çok büyük bir kısmı su buharı, ozon, oksijen ve karbondioksit tarafından emilir. UVB biyolojik olarak aktif olan bir ışındır. Ancak UVA gibi cildin en derin katmanlarına inemez ve cilt yüzeyinden alır. Ancak bronzlaşma ve yanma gibi durumlara yol açabilir. Bu ışınların etkisi ise daha kısa sürelidir,
UVC: En kısa dalga boyuna sahip olan bir UV ışını UVC olarak karşınıza çıkar. 100-280 nm dalga boyuna sahip olan UVC atmosferden geçiş yaparken filtrelenerek yok olabilir. Bu noktada yeryüzüne ulaşamadığı için UV ışınlarının etkileri ve zararlarını doğal yoldan iletmezler. Ancak lazer ışınları ve lamba ile cilde zarar verme ihtimali vardır.
Her ne kadar uzmanlar güneş ışınlarına maruz kalmanın faydalarından sıklıkla bahsetse bile; güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmak hem göz yapısında hem de ciltte çok ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu noktada gereken önlemler alınmadığı takdirde, müdahale edilmesi daha zor sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
UV ışınlarının sebep olduğu sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir:
Cilt kanseri ve güneş yanığı: Güneş ışınları, ozon tabakasından geçiş yaparken belli bir düzeyde hafifler. Ozon tabakası, güneşten gelen ışınların olumsuz etkilerini düşürme görevini üstlenir. Ancak bu etkiyi ne kadar azaltsa bile sıfıra indirebildiği söylenemez,
Katarakt: UV ışınları, insanların göz merceği üzerinden olumsuz şekilde etki eder. UV ışınlarına çok fazla maruz kalınması durumunda göz merceğinde çeşitli matlaşmalar yaşanabilir. Genel olarak ilerleyen yaş aralığında ortaya çıkan bir sorun olarak görülse bile, çok fazla güneş ışığına maruz kalan kişilerde katarakt hastalığı erken yaşlarda ortaya çıkabilir,
Göz kanseri: Kanser türlerinden bahsedilirken, göz kanseri çok fazla akıllara gelmez. Bunun sebebi ise çok sık rastlanan bir sağlık sorunu olmamasıdır. Göz merceği, UV ışınları içerisinde yer alan radyasyonu emer ve bu emilim çok uzun süre devam ettiği takdirde göz kanseri oluşma ihtimali yüksektir,
Et yürümesi: Açık hava koşullarında çok fazla zaman geçiren ve sürekli olarak güneşten gelen ışınlarına maruz kalan kişilerde kuşkanadı yani et yürümesi hastalığı görülür. Kornea üzerinde oluşan tabakanın zaman içerisinde göz bebeğine ilerlemesi nedeniyle oluşur. Göz damlaları, tedavi sürecinde yeterli olmadığı takdirde ameliyata uzanan bir sürecin başlaması gerekebilir.
UV düzeyleri, yaz aylarında çok yoğun bir şekilde kendini gösterir. Özellikle öğle saatlerinde 4 saat boyunca güneş ışınları en üst düzeydedir. Bu saatler içerisinde güneş ışınları direkt olarak dünyaya ulaşım sağlar. Buna karşılık, güneş ışınları sabah erken saatlerde ve öğleden sonrasında daha büyük açı ile atmosferden ileri geçer. Bu yüzden dünyanın ve dolaylı olarak insanların UV ışınlarına en çok maruz kaldığı saatler öğlen saatleridir. UV düzeyleri, ekvatora doğru geldikçe artış gösterir. Ekvatora yakın kısımlarda güneş daha kısa mesafeden dünyaya ulaşım sağlar.
Günümüzde birçok farklı yüzey UV ışınlarını yansıtma özelliğine sahiptir. Ultraviyole ışınları, kar, su ya da kumdan yansıyarak etkisini gösterebilir. Toprak, çimen ve su UV ışınlarını biraz daha az yansıtır. Özellikle taze kar çok iyi bir yansıtıcıdır ve kişi karda ortalama olarak 2 katı güneş ışığına maruz kalır. UV düzeyi aynı zamanda bulutsuz havalarda daha yüksektir. Bulutlar, insanların UV ışınlarıyla temasının azalmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra zayıf bulutların UV ışınlarına etkisi çok daha azdır.
UV koruma; cildi güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarından koruma almak anlamına gelir. Güneş ışınları ise UV-A, UV-B gibi ultraviyole ışınları içine alır. Bu ışınlar uzun vadede cilde zarar verir. Dolayısıyla güvenli UV ışığı için gerekli önlemlerin alınması şarttır.
UV ışınlarının insanlara verdiği zararlı etkiler, bu ışınlara çok yoğun şekilde ve uzun süre maruz kalması durumunda gerçekleşir. UV ışınlarından korunmanın en önemli yolu ise UV koruma ürünlerini kullanmaktır. UV koruma ürünlerinin en başında yer alan güneş gözlükleri ve güneş kremi çeşitleri; ultraviyole radyasyon durumunda insan sağlığını koruma altına alır. Asal Optik, UV koruma ürünlerinden biri olan güneş gözlüğü üretimi konusunda üst düzey kalitede çalışmalar yapan nitelikli bir firmadır.
Gözleri zararlı UV ışınlarına karşı tam olarak korumanın en önemli adımı doğru bir güneş gözlüğü kullanmaktır. Uzun süreli güneş maruziyeti durumunda oluşabilecek göz hastalıklarının oluşma riski, koruma sağlayabilen güneş gözlükleri sayesinde büyük ölçüde azalır.
Asal Optik; güneş gözlüğü üretiminde göz sağlığınızı en az sizin kadar önemseyen çalışma prensibi ile hareket eden bir firmadır. Geniş ürün seçeneklerinin yer aldığı Asal Optik web sitesinde UV ışınlarına karşı etkili koruma sağlayan şık ve modern güneş gözlüğü modellerini bir arada bulmak mümkündür. Sizde UV ışınlarının zararlarından koruyabilen en doğru güneş gözlüğünü satın almak için firmamızın web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
